Bundan bir önceki yazımızda bir senaryoyu oluşturan kavramlardan bahsetmiştik. Bu kavramlar ile oluşturulan senaryo aynı zamanda sesli sözel anlatımlar ile mizansenin konumlandırmalarıyla oluşmaktadır. Bu konumlandırmalara göre birbirinden farklılaşan iki format geçmişten günümüze kullanılmış ve geleneksel hale gelmiştir. Sarı Yapım olarak bu yazıda bu iki formatın ne olduğunu açıklayacağız.
Bunların birisi Fransız formatıdır. Bunda kağıdın ortasından geçen, uzun kenarına paralel bir çizgi varmış gibi düşünülür ve bu hayali çizginin sol tarafına mizansen, sağ tarafına ise sol hizasında yazan olay esnasında senaryodaki karakterlerin söyledikleri (monologlar ve diyaloglar) yazılır. Metindeki mizansenlerin sol tarafında, konuşmaların ise sağında hep 2,5 cm yazısız alan bulunur.
Amerikan formatında ise konuşmalar da mizansen de hep sayfanın yaklaşık olarak orta kısmında yer alır. Senaryodaki konuşmalar, mizansene kıyasla daha az genişliktedir. Bu formatın anlatıldığı bilgi kaynaklarında; konuşmaların çoğunlukla 7,5 cm genişliğinde, mizansenin ise 15 cm genişliğinde olduğu ve metindeki her satırın sağındaki ve solundaki boş alanın birbirine eşit olduğu söylenir. Bu formattaki senaryolarda konuşmalar, aynı formattaki diğer metinlerdekilere kıyasla daha geniş olabilir veya metinler sayfanın tam ortasında yer almıyor olabilir.
Ayrıca belirtelim ki mizansen ve diyalogların sayfaların birbirinden farklı yerleştiği bu iki formatta her zaman veya çoğu zaman ortak olmuş bazı kullanımlar vardır. Bunlar örneğin; herhangi bir resmin senaryoda yer almaması, yazı tipi boyutunun 12 olması ve yazının italik, kalın veya renkli olmamasıdır. Senaryodaki her sayfanın filmin bir dakika uzunluğunda bir kısmı olacağı düşünülerek yazılması da yaygın olan bir durumdur. Film ekibinin ilk beklentisi bu olacaktır. Bu yüzden, genel olarak, her sayfa bunu sağlayacak şekilde tasarlanır. Ayrıca her iki klasik biçimde de, metin A4 kağıdından daha büyük boyutlu, karteks adı verilen bir kağıda yazılır.
Copyright © 2016 Tüm Hakları Saklıdır.